Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA - Eğer Seyyid Hasan Nasrullah konuşma yaparsa Siyonistlerin kalbini endişe kaplıyor ve konuşmasını kelime kelime analiz ediyorlar. Ama eğer susarsa bu kez daha çok endişeye kapılıyorlar ve bunun nedenini araştırmaya başlıyorlar.
Reyu’l-Yem gazetesinin internet sitesinin baş makalesinde bugün şunlar yazıyordu: O ölçekte bir şahsiyetin suskunluğu bir tük konumlanma sayılmaktadır ve çoğu zaman gelecekte savaş gibi beklenmedik işlerin altyapısını oluşturmaktadır.
İsrail’in istihbarat bakanı Yesrail Kats ve işgalci rejimin diğer makamlarının açıklamaları böyle bir gerçeğe işaret etmektedir.
Bu gazete, İsrail istihbarat bakanının Seyyid Hasan Nasrullah’ın Hizbullah’ın saldırı tünellerinin İsrail tarafından tahribi karşısındaki suskunluğunun onun şok olduğunun bir göstergesi olduğuna dair iddialarına işaretle bu iddiaların basit bir analiz ve değerlendirme olduğuna ve hiçbir itibarının ve ilmi kanıtlarının bulunmadığına değiniyor.
Reyu’l-Yem, makalenin devamında sözü edilen tünellerin tahrip edilmesinin bir gösteriden ibaret olduğunu belirterek şunları söylüyor: Hatta İsraillilerin kendisini bile inandıramadılar ve İsrail’in toplu iletişim medya kanalları bunu Bünyamin Netanyahu’nun kendisi ve eşi aleyhine ortaya atılan yolsuzluk suçlamaların dikkatleri başka tarafa çekmek için yapılmış bir çabadan ibaret olduğunu bildirdiler. Çünkü İsrail Başsavcılığı savcıları bu bağlamda Netanyahu ve eşinin kanuni takibe alınmasını istediler.
Bu habere göre, Netanyahu’nun Lübnan Hizbullah’ı aleyhine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine yaptığı şikâyette hiçbir şey elde edemedi; hatta güvenlik konseyi Hizbullah ve rehberi hakkında bir kınama bildirisi bile yayımlamadı. Çünkü onun tarafından sunulan tüm kanıtlar ve deliller sınırların diğer tarafında bulunan BM gözlemci güçleri tarafından ret edilmişti. Zira ki 40 metrelik bir tünelin sınırdan 2 km uzaklıktaki bir Siyonist yerleşkesi için tehlike ve tehdit arz ettiğine inanılabilir.
Diğer taraftan Gazze’nin sınır hattında ortaya çıkarılan Hamas’ın tünelleri bu hareketin rehberlerinin medya sahnesinden kaybolmasına ve suskunluklarına mı neden oldu?
Seyyid Hasan Nasrullah’ın suskunluğu, bu İsrailli küçük ve önemsiz gösterinin cevap verecek kadar değerinin olmamasından kaynaklanmaktadır. Çünkü tepki göstermiş olsaydı gerçekte bir ölçüde ona itibar vermiş olacaktı.
Diğer taraftan Hizbullah lideri suskunluk stratejisini kullanarak psikolojik savaşta Siyonist düşmanın kafasını karıştırıyor ve onların sinirleri ile oynuyor.
Bu bakımdan Siyonistler, Seyyid Hasan Nasrullah hakkında söylentiler çıkararak onun hasta olduğu ihtimalini medya organlarına taşımışlardır; böylece onu baskı altına alarak toplu iletişim kanallarında endirekt olarak kendisini göstermeye zorlamaktadırlar. Ama Hizbullah genel sekreteri etrafındaki şahsiyetler ile birlikte bu oyunun kaidelerini iyi biliyorlar ve kolayca bu tuzağa düşmeyeceklerdir.
Reyu’l-Yem yazısının sonunda şu vurguyu yapıyor: Bizler hepimiz inanıyoruz ki Seyyid Hasan Nasrullah münasip bir vakitte sahneye çıkacak ve beklenmedik büyük bir girişimle bazı konu veya konuları söyleyecektir ve düşmanların, özellikle İsraillilerin endişe ve korkularını artıracaktır. Bizim sabretmekten başka bir çaremiz yoktur.
ABNA24.COM
